Biz Ne Yapıyoruz?  

Bu yazının başlığı “ne yapmıyoruz?” da olabilirdi. Sayın Okurlar, kaç kez tekrarladığımı bilmiyorum ama bir daha yazayım. Kişisel her türlü aidiyetinizi (cinsiyet, yaş, din, mezhep, siyasi görüş vb vb.) bırakarak, toplumsal olarak yaşadığımız, tanık olduğumuz olaylara bakın. Ama önce sadece bakın yorum yapmayın. Sadece şundan emin olun/olalım. Evet bir şey var. Sadece bu kadar “evet bir şey var”. (Yok da diyebilirsiniz tabi ki.) (Tabi ki yok diyebiliyorsanız dünyanın en mutlu insanı sizsiniz ve yöntemini bana da öğretmenizi isterim.)

Şimdi gelin bu bir şeylerden tek birini konuşalım.

  • Geçtiğimiz Perşembe 19.00 itibariyle başlayacak tam kapanma kararı aldık. (Muafiyet listesini isteyen bulur bakar.)
  • Ancak uygulama başlayıncaya kadar şehirlerarası ulaşıma kısıtlama koymadık.
  • Karar bu şekilde açıklanınca her türlü toplu ulaşım dolduğu gibi kendi araçlarımızla da yola çıktık. Bodrum, Çeşme gibi yerlerde nüfus 5-6 katına çıktı.
  • Geçtiğimiz yıl ilk sokağa çıkma yasağı (sadece hafta sonu içindi) açıklanınca fırın ve marketlerin önünü anımsayın. Bıraktım 3-5 ekmek almayı, çuvalla un götürmüştük eve.
  • Bilim insanları ve siyasetin uzlaştığı konu teması mümkün olduğu kadar kesmek.
  • Peki biz ne yaptık? Teması alabildiğine artırdık. Ki, geçtiğimiz yıldan davranış tarzımız teorik olarak biliniyordu. Covid uzun yola dayanamaz, o evde kalır, biz dönünceye kadar da aktivasyonunu yitirir olasılığı yok, bilim insanlarından öğrendiğimiz kadarı ile. Benim bildiğim bu virüs bizimle evin mutfağına da uzun yola da geliyor. O yüzden evin içinde dahi izolasyon istendi. Biz omuz omuza otobüse uçağa bindik.

Bu olay böyle oldu mu olmadı mı? Bu olayın hangi kişisel aidiyetimizle ilgisi var ? Bana göre yok. Peki o zaman bizim bu kadar somut ve yorumsuz bir olayda karar alma ve uygulama süreçlerimiz bu ise daha soyut, daha girift, aynı anda çok daha farklı yönleri olan olayları nasıl sağlıklı değerlendireceğiz? Soru çok açık. Eğer sağlıklı bir değerlendirme ve süreç yönetimi yapamazsak hangi sorunu nasıl çözebiliriz? Örneğin, dış politika, eğitim, istihdam, çevre, kentleşme, ekonomi vb vb. Bunlar bu kadar somut değil. Daha doğrusu sorun/lar aşırı somut da çözümleri,  tamam bu karar alındı (alınmasa da zaten) evimizde oturalım denilecek kadar basit değil. Ve inanın bana defalarca yazdığım gibi bu sorunlar covid kadar vahim. Örneğin, istatistiklere (insan hayatı sayı değildir ama) ne kadar yansıyor bilmiyorum, hava kirliliğinin ciğerlere verdiği zarar covid’den ne kadar farklıdır? Havayı bu denli kirletmeye devam edersek covid hiç olmasa dahi ciğerlerimizden dolayı sorun yaşamayacak mıyız?

İnsan/doğa bu kadar iç içe girerse covid bittikten (bittiği sanıldıktan) sonra başka bir şey olmayacak mı? Ki, lütfen unutmayın, mers, sars, ebola bitmedi. Sadece şu anda aktif değiller. Küresel ısınma durmadı. Ama biz her an eriyen buzulları görmüyoruz. Şu anda kısa çalışma ödeneğini konuşuyoruz ama yapay zeka (bıraktım yapa zekayı normal robot teknolojileri) istihdamı covid olmasa da nasıl etkileyecek?  İstihdam bu kadar nitelik ve nicelik değişimine uğrarsa nüfus politikalarımız ne olacak, olmalı?

Evet Sayın Okurlar, biz ne yapıyoruz? Nasıl düşünüyoruz? Bir defa Allah aşkına hayatımızda bir defa hiç değilse bu kadar somut bir konuda hepimiz başka bir bakış açısı ile düşünmeye çalışalım. Bunu yapabiliriz. Yapmak zorundayız. Yapmıyor olmamızın bedelinin ne olduğunu/olacağını sizlere bırakıyorum.

Fotoğraf : Pixabay

Hakkında Sinan Çakaloz

Ayrıca Kontrol Et

Maaş Hesaplarında Vergi Dilimleri

Son günlerin çok yoğun konularından biri maaş hesaplamalarında vergi dilimlerinin yükseltilmemesi. Bu dilimin yükselmemesi matematiksel …

Bir yanıt yazın

Translate »