Doktorluk ve Taksicilik      

Bu zamanda bu mu yazılır demeyin lütfen. Neyi değil, nasıl düşündüğümüz önemli bence.

Sayın Okurlar, biliyorsunuz İBB’nin bir taksi çalışması ve çalışma üzerinde de bir sürü tartışma var. Bunu bir kenara koyun. Bana göre tüm toplumun hayatı nasıl daha karmaşık hale getirebiliriz konusunda inanılmaz bir iradesi var. Bunu da bir kenara koyun. Ve umarım aşağıda doğru bir anlatım yapabilirim.

Ülkemizde her isteyen doktor olabilir mi? Evet olabilir. Tıp fakültelerine önce girme sonra mezun olma başarılır, sonra ihtisas vb aşamalar geçilirse olunur. Yani sınırlama niceliğe değil niteliğe yöneliktir. Peki ülkemizde (hadi ülke diyip olayı çok büyütmeyelim, sadece İstanbul diyelim)  herkes taksici olabilir mi? Hayır olamaz. O kadar ki her hava ve yol koşulunda dünyanın en usta sürücüsünden daha iyi araba kullanın taksici OLAMAZSINIZ. Çünkü taksi plakası SINIRLI. Sınırlı olan bir şey doğal olarak PAHALI. Cebinizde çok para olsun ama görme engelli olun, bir taksi plakası alıp bir tanede sürücü ayarlayıp taksici olabilirsiniz. Yani taksicilikte sınır Niteliğe değil Niceliğe yöneliktir.

Benim anlamadığım nokta neden onlarca toplantı vb yapılıp kıyametler kopuyor. Madem doktor olmak gerekli NİTELİK şartlarını yerine getiren herkes için serbest, aynı şekilde gerekli NİTELİK şartlarını yerine getiren herkes taksici de olabilsin.  Yani bıraktım İstanbul’u tüm Türkiye’de taksi plakası sınırı kalksın.  Bu durumda gelelim  o nitelikler ne olacak? İki temel nitelik sınırlaması ve bir mali kural koyalım. Araç ve kullanıcısı ile işin vergi-maliye boyutu. Bence araç nitelikleri ile uğraşmayın bile. New York belediyesi ihalesinde finale kalan bir Türk firması var, onunla tek bir toplantı yapın yeter. Ama bana göre araç çok temel olarak;

  • Ya hibrit ya % 100 elektrikli olmalı
  • Kesinlikle bir destekçi olmadan fiziksel dezavantaja sahip vatandaşlarımız rahatlıkla akülü arabaları ile binebilmeliler.
  • Mutlaka araçtaki sürücünün kaç saat ve nasıl sürüş yaptığının kaydını (adeta kara kutu) tutan elektronik bir sistemi olmalı.
  • Araçların taksimetresi mutlaka yazar kasa fişi olarak tanımladığımız yasal fişi üretmeli. Ve bu fişin üretimi taksicinin inisiyatifine bağlı olmamalı.

Sonra kim bu taksileri üretecek diye ihale ile de uğraşmayın. İsteyen üretsin, isteyen ithal getirsin. Koşullarımız bu, bu niteliklerde araçların taksi olarak işletilmesine izin veriyoruz, isteyen alsın (aşağıdaki niteliklerde)  kullansın diyin olsun bitsin. İsteyen bu yatırımı yapar, bu piyasaya girer ve rekabeti artırır, istemeyen girmez. Bu kadar basit. Tek yapılacak şey araç trafiğe çıkmadan taksi olabilir niteliklerine uygun mu kontrol edilecek, bu kadar. Bu yasa bir günde çıkar, uygulama üretim dahil taş çatlasa iki yılda başlar.

Sürücüye yönelik niteliklere gelirsek, lütfen bırakın psikolojik vb kontrolları, kılığı kıyafeti (önemsiz  demiyorum) önce arabayı her hava ve yol koşulunda  yolcuya saygılı kullanmayı öğrenmiş olsunlar. Ben bir santim karda arabasını kaldıramayan taksici gördüm. Bu nedenle ileri sürüş teknikleri kurslarını bitirme koşulu getirilsin ve çok sıkı sürücülük yeteneği/becerisi sınavı yapılsın.

İşin maliye/vergi boyutunda bundan sonra taksici her iş sahibi gibi gelirini ve giderini beyan etsin ve ne kadar kazandı ise onun vergisini ödesin. Geliri belli araç taksi fişi üretecek. Gideri belli, yakıt, servis, eğer sürücü çalıştırıyor ise maaş bordrosu vb. Sonra da taksici ehliyeti alan herkes yine devletin saptadığı niteliklerdeki aracı edinsin olsun bitsin. Bu kadar sadece bu kadar.

Sinan Çakaloz
İş Analisti

Fotoğraf : Leo Cardelli

Hakkında Sinan Çakaloz

Ayrıca Kontrol Et

Maaş Hesaplarında Vergi Dilimleri

Son günlerin çok yoğun konularından biri maaş hesaplamalarında vergi dilimlerinin yükseltilmemesi. Bu dilimin yükselmemesi matematiksel …

Bir yanıt yazın

Translate »