İsli Cam – Gerçek Bir Gezi Yazısıdır

Siz hiç bir söğüdün kendini rüzgara bırakışını izlediniz mi? Göğe yakarışını? Sonra sessizliğe dökülerek toprağın teninde uyanışını? Uyanışın sonsuzluk kadar uykuya dair olduğunu düşündünüz mü? Uyanışla uyandırılış aralığındaki açının sıfır olduğunu peki? Sıfır derecelik açıdan üç yüz altmış derecelik bir daireye açılarak tamamlanır geldi mi hayat adındaki zamanlı resim hiç size?

Kimi sesle. Kimi ışıkla. Kimi uykusunda düşerken. Kimi yüksekten, kimi alçaktan. Kimi kalbine, kimi tenine dokunurken. Kimi iğneyle, kimi çuvaldızla. Kimi suyla, kimi sudan sebeplerle. Uykudan sıyrılarak zamana sarılırken buldu mu kendini?

O sabah resimde balonlu gün doğumuna uyandırılmak istenen çocuklar vardı. Duymadıkları için kapılarına vurularak uyandırılamayan. Camlarına ışık tutularak uyandırılan. Çocuklu Kapadokya gezisi vardı resimde.

O sabah ..

Resepsiyondaki zile üç kere vurularak uyandırılan bir resepsiyonist. Ve artık açmaz yedek anahtarları. Çocuk yönü kapısındaki delikler. Ve kapıları çocuklara açacak anahtarları. Deliklerinde.

Vardı.

Camların kapı. Anahtarlarınsa ışık. Olduğu. Bir resim.

Vardı.

O sabah ..

Odaların cam tarafına geçmek için boş bir yan odanın camını açıp pencereden atladık. Bir anda kapı oluveren camlara ulaştık. Işık olmak için uykularına, duymayan çocukların.

Işık tuttuk karanlığa.

Işıklarını yaktılar.

Anladık. Uyandılar. Kuşlar gibi uçmaya başladılar. Biliyorlardı, güneşi karşılayacaktık o gün.

Yine aynı pencereden geçtik. Kapının başlangıçtaki biz tarafına döndük.

Bekledik ..

Çocuklar anahtarları çevirdiler. Kapılar açıldı. Çıktılar. Anladık. Hazırdılar.

Karşılıklı uyanışın ardından saat 7de otelden çıktık. Saat 7.20de Aşk Vadisine ulaştık. Vadide yerlerimizi aldık.

Çocuklar güneşin doğmasını bekliyordu.

Bizse balon kalkışını, beraberinde. Çocuklardan habersiz. Hava koşullarından dolayı balon kalkışının iptal edilmesi ihtimalini biliyorduk.

Günün başlangıç noktasındaydı çocuklar. İlk defa bu kadar hazırdılar. Güneşin doğumuna.

Büyüklerse balonların yükselişine. Çünkü güneşin yükselişini defalarca izlemişlerdi zaten. Sabırsızlıkla beklerken, rüzgar nedeniyle balon kalkışının iptal edildiğini öğrendiler.

Bu sırada gökyüzü aydınlanmaya başladı. Balonlarsız güneş kendi zamanını var ederek tekrar doğdu. Vadi aydınlandı. Farklı boyutlarda ve renklerde peri bacaları benzeri görülmemiş bir güzellikte vadiye dağılmaya başladı.

Çocuklar tüm varlığıyla aydınlanmaya başladı.

Bu çocuklar, güneşin çocuklarıydı. Duyulmayanı görecek kadar keskindi gözleri. Kalplerinin atışını ayaklarının altındaki ritmle buluşturan dalga boyuna ulaşacak kadar delikti kulakları. Bu yüzden umutlu.

Büyüklerse balonun gölgesinde kaldı.

Balonu elinden alınmış bu çocuklar, güneşe arkalarını döndüler. İzin vermeden güneşin dirilişine. Çocukları otobüse bindirip götürdüler.

Çocuklara öğreten bu çocuklar bildiklerini zannettiklerinin kölesiydi. Güneşin her gün başka bir zamana yaklaştığını göremeyecek kadar. Umutsuz. Güvensizlerdi.

O sabah doğan güneşle ..

Tıpkı doğru bir çizginin sonsuz tane düzlemde hareket ederek zamanı keşfetmesiyle bir bütünü oluşturması gibi.

Her bir kelimenin sonsuz tane anlamının olması ihtimaline bir kez daha uyandım.

Bilgiyi aralayan kelimelerin birer kapı olduğuna.

Sonsuzluğun açtığı kapılardaki bütün çocukların gün doğumunu yakaladıklarına.

Gerçeğe ..

Herkesin uyanışının başka türden olduğuna,

Uyanışın sürekliliğine uyandım ..

Uyanmak için güvenmeye,

Güvenmek için anlamaya,

Anlamak için umut etmeye,

Umut etmek için bilmeye,

Bilmek için çalışmaya,

Aşkla .. Sevgiyle

İhtiyacımız olduğuna,

Uyandım,

O sabah ..

Anladım ..

Güneşe bakma cesaretini veren isli bir camın arkasından bakar gibi yapan insan, çocukluğuna, bir de çıplak gözle bakmalı. Dünyanın tüm çocuklarını kendi çocukları görerek.

Eski zaman masallarının kayıp çocuklarıyla henüz büyüyememiş insan, balonların izinde ilk unuttuğu gün doğumunu bulmalı. Ona doğru saymalı. Hatırlayarak. Hatırlatarak. Gerçeği. İçindeki çocuğu. Bulana dek ..

Fotoğraf : Taryn Elliott

 

Hakkında TanaS

Ayrıca Kontrol Et

Boşluktan mı?

Değişlerin. Aklının aklıma. Yakarışın. Sevmekten geçen bakışların. Varlığınla yokluğun arasına. Teslim edişin kendin. Tam da …

Bir yanıt yazın

Translate »