Olmayacak İş

Sayın Okurlar, 14 Martta bu yazıyı yazmamın nedeni belki aşağıdaki önerim (bu belki çok iyimser oldu) uygulanır da (kesinlikle uygulanmaz)  sağlıkçılarımıza bir vaka eksik geliyor olabilir.

Şimdi Sayın Okurlar, gelin sizlerle aşırı basit ve aşırı kolay uygulanabilir! önerilerimi olası ölçüde sistematik paylaşayım. (Ki bazılarına daha önce de değinmiştim.)

Veri durum,

  • Biz a, b, c, nedenleri ile kapanamıyoruz.
  • Biz açılmadığımızı iddia ettiğimiz dönemde de aslında ne kadar kapalıydık ve bu kapalı! olduğumuz dönemde neleri nasıl yapıyorduk haber programlarına bakabilirsiniz.
  • Tam kapanamadan açılınca işin suyunu iyice çıkartıyoruz. (Şu anda gördüğümüz değerler ilk normalleşme! gününden itibaren 14 gün geçmemiş değerler.)
  • Bilimsel olarak kapalı ortamlarda çok yakın temas içinde olmamalıyız.
  • Bizde toplu ulaşımda minibüs ve dolmuş kavramı var ve bu araçların da ne kadar dolu olduğuna ilişkin haber programlarını anımsayın.
  • Trafiğin özellikle İstanbul’da ne kadar sıkışık olduğuna bakın. Trafik sıkışık, minibüs çok dolu ise ne kadar çok yakın temasta olduğumuzu değerlendirin.
  • Bizim evimizden çıkınca iki adım atmadan bir araca binme merakımız olduğunu dikkate alın.
  • Hepimizde bu merak olduğu için örneğin; o minibüsün neredeyse 20 metrede bir durması ve her durmanın arkadaki tüm kamusal araçlarında durmasına ve/veya yavaşlamasına yol açtığını ve (özel araçları boş verdim/boş verme nedenimi de boş verdim) toplamda trafiğin durması nedeni ile daha çok yakın temasta kalmamızın matematik bir sonuç olduğunu dikkate alın.
  • Ayrıca minibüslerde hala uygulanıyor mu bilmiyorum (pandemiden önce özellikle bazı hatlarda kesin uygulanırdı) öndekinin saatine girmeme uygulaması vardı. Yani iki minibüs arası bir zaman aralığı bırakılması (hız ayarlaması) gerekiyordu ve yol açık olduğu anlarda dahi minibüsler bu kurala uyarlardı. (Amaç her minibüsün önünde alacağı daha çok yolcu biriksin.)

Önerim yerel yönetimler veya bence doğrudan valilikler tarafından hiç değilse pandemi bitene kadar aşağıdaki kararlar alınsın.

  • Tüm şehir ve/veya beldelerde (özellikle İstanbul gibi çok yoğun minibüs ulaşımının olduğu yerlerde) otobüs durakları dışında yolcu indirme/bindirme yasaklansın.
  • Bu saatine girme uygulaması yapılmasın. Yani ola ki yol açıksa araç yürüsün.
  • Akbil gibi seyahat kartları minibüslerde de geçerli olsun. Seyahat kartları sayesinde en azından test yapılıp pozitif çıkanlar binemesinler.
  • Bu sayede aracı gereksiz yavaşlatıcı her şey ortadan kalksın. Olası ölçüde trafik akışı hızlansın ve yakın temasta geçirilen zaman dilimi azalabildiği kadar azalsın.

Şimdi hemen denecek ki bu durumda yağmurda, çamurda otobüs durağına mı yürüyelim ve o otobüs durağı kalabalık olmayacak mı? (Kısa vadeli bireysel çıkarlarımıza uymadığını düşündüğümüz her konuda -yani bu konuda da- aşağıda yazdıklarımdan daha fazla gerekçe üretme yeteneğimizi biliyorum.) Ama bu iki mazerete cevabım;

  • Minibüste yakın temas yerine açık hava bilimsel olarak daha güvenli.
  • Otobüs durağında mesafeyi ayarlayabilirsiniz, minibüste asla.

Ve Sayın Okurlar, bu yapılır mı? ASLA YAPILAMAZ, ASLA YAPAMAYIZ.

Son söz: En basit önlemden kaçtığımız sürece her şeye yakalanırız.

Fotoğraf : Anna Shvets

Hakkında Sinan Çakaloz

Ayrıca Kontrol Et

Maaş Hesaplarında Vergi Dilimleri

Son günlerin çok yoğun konularından biri maaş hesaplamalarında vergi dilimlerinin yükseltilmemesi. Bu dilimin yükselmemesi matematiksel …

Bir yanıt yazın

Translate »