Sanatla İlerlemek

Teknoloji ve bilim insana bir yandan daha gelişmiş bir dünya sunarken, diğer yandan da insanı geleneksel düşünme ve üretme biçimlerinden uzaklaştırmaktadır. Bu durum, günümüz insanını, insana özgü yaratma eylemini unutma riskiyle karşı karşıya  getirmektedir.

Teknoloji ve bunun getirdiği kolaylıkları gerektiği gibi yaşamına katmadığında insan, kısır, mekanik ve sıkıcı bir döngünün içinde bulur kendini. İnsan mekanik düşünen ve hareket eden bir canlı değildir. Yaşamını ve çevresini ilke, inanç ve düşüncesi bağlamında estetize edip biçimlendirir. Medeniyetimiz, bilim ve teknolojinin sanatla harmanlanması ile oluşmuştur. Bu etkileşim, iletişim araçlarını ve dili de şekillendirmiştir.

Bugün, gelişen teknoloji sayesinde, insan, iletişim araçlarını daha etkin kullanmaktadır. Dijital iletişim kanallarında, baş döndürücü hızlarda haberleşirken, insan, bir yandan iletişim sorunları yaşamakta bir yandan da farkında olmadan kültürler üstü yeni bir görsel dil geliştirmektedir.

Dedelerimizin sayfalarca yazdığı ve belki de aylarca yerine ulaşmasını beklediği mektuplardaki duygu ve düşünceleri, bugün, insanlar, birkaç saniye içinde “emoji” olarak adlandırılan “görsel kodlarla” birbirlerine yollamaktadır.

Bu durum, aslında yeni bir görsel kültürün ve görsel okumanın oluştuğunu göstermektedir. Uzun metinleri okumak yerine, görsel niteliği yüksek sunumları tercih etmektedir artık insan. Farklı kültürler ve coğrafyalarda olsa da akıllı telefonlarla aynı kullanım biçimleri gösterip, ortak bir dil konuşmayı  başarmaktadır insan.

Bu nedenle, sanat eğitimi ve bunun sonuçlarından biri olan “görsel okuma” bilgisine olan ihtiyaç geçtiğimiz yüzyıllara göre daha çok önem kazanmaktadır.  Sanat sayesinde  “görsel dil” bir tüketim nesnesi olarak değil, evrensel dil arayışında bir yol olarak ele alınma fırsatına sahiptir. Gerçek sanat, teknolojiyle baş gösteren iletişim sorununu, insanın yeni bir dili keşfine dönüştürecek güce sahiptir.

Fotoğraf : Kindel Media

 

Hakkında Çiğdem Ertem

Bir yanıt yazın

Translate »