Sorun ve Sonuç İlişkisi

Günaydın Sayın Okurlar,

Bir gün içinde çok fazla acı yaşarken genel bir sistematik bir yazısı yazma çabasında olmam çoğu kişiye yanlış gelebilir. Ama ben yaşadığımız her şeyin doğru irdelenmez ise tekrar edeceğine inandığım için düşünce sistematiklerimiz üzerine yazmaya devam edeceğim. Her yazımda yer alan noktalar çok düşük olasılık da olsa eğer okuduysanız daha önceki farklı ortamlarda yazdığım metinlerden tanıdık gelebilir. Aynı şeyleri tekrar ediyor diyebilirsiniz ama ne yazık ki biz tekrar ediyoruz.

Gelin şimdi her soruna şu anda dünkü uçak kazası nedeni ile yeniden konuşulan İstanbul’un yoğunluğundan hareketle bakalım. Kavramı daha somuta indirgeyelim. İstanbul’un trafik sorunu!

Sayın Okurlar, genelde hiçbir ülkenin trafik sorunu diye bir sorunu yoktur. Bu nedenle Türkiye’nin ve en özelde İstanbul’un trafik sorunu yoktur. Olmayan bir sorun çözülemez. Olmayan ve doğal olarak çözülemeyecek bir sorunu çözmek için para ve zaman harcamak israftır.

Trafik sorunu dediğiniz kavram bir sonuçtur. Sonuçlar çözülemezler. Olmuştur, bitmiştir. Örneğin dünkü uçak kazası. Olmuştur, bitmiştir. Bu kaza geri alınamaz. (Gerçi sinema sektörü alabilir. Bu konuda Tony Scott’un yönetmenliğini yapıp Denzel Washington’un başrolunu oynadığı Dejavu filmini önerebilirim.) Ancak ve ancak sorunun nedenlerini çözerseniz, bir daha tekrar etmesini önler ve mevcut değiştiremeyeceğiniz sonuçların etkilerini hafifletiyor olabilirsiniz.

Trafik sorunu! denilen kavram insan nitelik ve niceliğinden kaynaklı bir sonuçtur. Örneğin Büyük Sahra’ da veya Gobi çölünde (en azından şimdilik) trafik sorunu! yoktur. Çünkü buralarda daha sürekli yaşamaya başlamadık.

Eğer sınırlı bir alanda, o alanın kapsayabileceğinden daha fazla nicelik ve nitelikteki insanı konumlandırırsanız doğal olarak trafik sorunu denilen sonucu yaşarsınız. Bugün resmi olarak kayıtlı İstanbul nüfusu 15 milyonun üzerindedir. Ki bu günlük İstanbul’un çevirdiği nüfus değildir. O kadar ki Adapazarı İstanbul arasında bildiğiniz dolmuş çalışır. (Otobüsü, treni bıraktım.)

Ve şimdi dönelim başa, eğer biz bu nüfus nicelik ve nitelik yapımızı değiştirmeyeceksek, bu yapının sonucu olan trafik sorununu! Nasıl çözebiliriz. 1. 2. 3. Köprüyü, tüneli, Marmaray’ ı metro’ yu yaptık yapıyoruz. Ne değişti? Diyebilirsiniz ki “ya olmasalardı?”. O zaman şu çıkarımı kabul etmemiz gerekir. Biz nedenlere değil sonuçlara odaklanıyoruz ve sonucu çözmek için bugün, bugün için bir şeyler yapıyoruz. Ama geleceğimizi planlamadığımız için, sonuçta gelecek her gün geldiği veya bugün, yarın olduğunda geçmişte kalacağı için sonuçta hep sorun/larla yaşıyoruz.  Size trafikle ilgili çok somut bir noktayı yazayım. Servis araçları özellikle belirli saatlerde trafikte sorun! kabul edilirler. Ayrıca ceza hukukunu ilgilendiren olaylar yaşandığında iyice gündeme gelir ve önlemler! alırız. Ama şunu düşünelim neden servisler var. Acaba bir eğitim sorunumuz olduğu için mi o sorunun sonuçlarından biri olarak servisler var ve bizatihi kendisi bir sonuç olan servis taşımacılığı, başka bir konuda nedenlerden biri mi oluyor?

İyi düşünelim Sayın Okurlar “sorun nedir?, sonuç nedir? ve asıl çözülmesi gereken nedir?”.

Fotoğraf : D. C. Cavalleri 

 

Hakkında Sinan Çakaloz

Ayrıca Kontrol Et

Maaş Hesaplarında Vergi Dilimleri

Son günlerin çok yoğun konularından biri maaş hesaplamalarında vergi dilimlerinin yükseltilmemesi. Bu dilimin yükselmemesi matematiksel …

Bir yanıt yazın

Translate »