Üretmek Çözüm Mü?

Sayın Okurlar, defalarca yazdım. Ben asiyasi ve asosyal bir insanım. Ayrıca çok akıllı değilim. Zeki hiç değilim. Bu nedenle yavaş ve sistematik düşünmeye çalışıyorum. Ayrıca psikolog olan küçük kızıma göre benim tedavim mümkün değil. Bunu söylemek için psikolog olmaya gerek yok da diyebilirsiniz. İşte tüm bu nedenlerle anlayamadığım (ülkemde neyi anladığım konusu ise başlı başına büyük bir sorudur) üretmekten başka çare yok ve aslında Türkiye’nin sorunları hızla çözülebilir söylemlerini bir kez daha sizlerle tartışmak istiyorum. Doğal olarak girişi bile bu kadar uzun bir yazıyı üstelik de içerdiği konu/lara bakarsanız tek defada tamamlayabilmem olası değil. Bu tartışmaya katılırsanız da çok sevinirim. Ve okumak ve tartışmak isterseniz  bu konuları, lütfen tüm kişisel tüm aidiyetlerinizi bir kenara bırakın.

Sayın Okurlar, bana göre en anlamsız kavramlardan biri  aşırı derecede doğru ama aşırı derecede işlevsiz söylemlerdir. Bir diğeri nedeni saptamadan doğru “gibi” gözüken ama yine bir o kadar anlamsız çözüm önerileridir? Ve yine bana göre bu kavramlara amiyane tabiri olarak cuk oturan söz “üretmeden olmaz” söylemi ve/veya çözüm önerisidir. Bu söze kim itiraz edebilir? Bundan daha “doğru” bir söylem ve öneri olabilir mi? Hayatınızda bu kadar doğru ve tehlikesiz (yanlış olamayacağı varsayımı  ile)  üstelik de sizi güncel Adam Smith boyutuna taşıyacak bir söz duydunuz mu? İşte ben tam da burada takılıyorum. Hemen üretmeden olmaz diyemiyorum. Sizce öncelikli soruların (sadece bir kısmı) aşağıdaki gibi olması ve tartışılması gerekmez mi? Ki ancak bundan sonra çözüm/lere sıra gelsin.

  • Biz hangi zaman dilimi için hangi nitelik ve nicelikte bir nüfusa sahip olmak istiyoruz? Ve bugünkü fiilen mevcut nüfus nicelik ve niteliğimiz tam olarak ne? Örneğin: Tam olarak engelli nüfusumuzun nicelik ve niteliği ne?
  • Biz bu nicelik ve nitelikteki nüfusu hangi zaman diliminde nerelerde hangi koşullarda yaşatmak istiyoruz ? (Şehirleşme, fiziksel barınma, sosyal yaşam vb algımız ne?)
  • Bu nicelik ve nitelikteki nüfus için çalışma algımız ne? (Sanayileşme/hangi sanayi, tarım, konvansiyonel tarım/doğal tarım/ aile işletmeleri vb)
  • Bu nicelik ve nitelikteki nüfus için eğitim algımız ne? (Bilgi teknolojileri mi, zirai teknolojiler mi veya nasıl bir bileşim, üniversite, mesleki eğitim vb)
  • Bu nicelik ve nitelikteki nüfus için sağlık algımız ne? (Koruyucu sağlık/hekimlik, tedavi edici sağlık hekimlik veya nasıl bir bileşim, bu tercihlere göre sağlık hizmet merkezi yapımız ne olmalı?
  • Bu nicelik ve nitelikteki nüfusun kendisi ve ürün/hizmet için ulaşım algımız ne?

Biz sadece bir bölümü bu olan soruları tartışıp bir cevap bulduk/uzlaştık da sıra  “tek çözüm üretim” önermesine mi geldi? Veya çoğulu (hepimizin uzlaşmasını) geçtim, tekil kurum olarak iktidar ve muhalefeti ile siyasetin ve birey olarak bizim bu sorulara somut, çok somut cevap ve önerilerimiz ne?  Eğer ben/biz dahil somut saptama ve önerilerimiz yok ise “üretmeden olmaz” yaklaşımı ile neyi oldurmayı düşünüyoruz?

Sayın Okurlar, bana göre cevaplara geçmeden bir yazıyı da enflasyon hayat pahalılığı ve üretim ilişkisine ayıracağım. Bu yazıların tamamı ahkam kesme değildir. İlk paragrafta belirttiğim gibi benden kaynaklanan algı sorunları nedeni ile bir tartışma ve tamamen bu şahsi beyinsel sorunuma bir yardım talebidir.

Fotoğraf : Pixabay

Hakkında Sinan Çakaloz

Ayrıca Kontrol Et

Maaş Hesaplarında Vergi Dilimleri

Son günlerin çok yoğun konularından biri maaş hesaplamalarında vergi dilimlerinin yükseltilmemesi. Bu dilimin yükselmemesi matematiksel …

Translate »