ArtMagz
  • Anasayfa
  • Silis’Ten
    • Nerede
    • Ne
    • Kim
    • Neden
    • Niçin
    • Nasıl
  • Silis’Ten Uyanışı
    • Varsa
    • Yoksa
  • Silis’Ten Uykusu
    • Silis’Ten Köşe
    • Silis’Ten Hayat
    • Silis’Ten Bilim
    • Silis’Ten Empati
    • Silis’Ten Geçmişiz
    • Silis’Ten Yazı
  • Silis’Ten Zamanı
  • Arşiv
  • Yazarlar
    • Silisten
    • Silis
    • TanaS
    • Sinan Çakaloz
    • Salvador
    • Cemil Alpogan
    • MeD Yıldırım
    • Yankı
    • Yaşar Morpınar
    • Yekta Özkan
    • Özlem Öztürk
    • Mukadder Karakaya
    • Fadime Demirci
    • Damla Kılıç
    • Çiğdem Ertem
    • Abdullah Ataş
No Result
View All Result
ArtMagz
  • Anasayfa
  • Silis’Ten
    • Nerede
    • Ne
    • Kim
    • Neden
    • Niçin
    • Nasıl
  • Silis’Ten Uyanışı
    • Varsa
    • Yoksa
  • Silis’Ten Uykusu
    • Silis’Ten Köşe
    • Silis’Ten Hayat
    • Silis’Ten Bilim
    • Silis’Ten Empati
    • Silis’Ten Geçmişiz
    • Silis’Ten Yazı
  • Silis’Ten Zamanı
  • Arşiv
  • Yazarlar
    • Silisten
    • Silis
    • TanaS
    • Sinan Çakaloz
    • Salvador
    • Cemil Alpogan
    • MeD Yıldırım
    • Yankı
    • Yaşar Morpınar
    • Yekta Özkan
    • Özlem Öztürk
    • Mukadder Karakaya
    • Fadime Demirci
    • Damla Kılıç
    • Çiğdem Ertem
    • Abdullah Ataş
No Result
View All Result
ArtMagz
No Result
View All Result
Home Silis'Ten Uykusu Silis'Ten Köşe

Yanan Gerçekten Ne?

Sinan Çakaloz by Sinan Çakaloz
30 Kasım 2021
in Silis'Ten Köşe
0
Yanan Gerçekten Ne?
Share on FacebookShare on Twitter

Şu anı yazmayacağım. Zaten izliyorsunuz onlarca farklı kaynaktan. Yok olan doğa, insan yaşamı ve nice acılı veya dayanışmaya dair hikaye var. Bilelim ki şu anda 30 yaş üstü kuşağında olan hemen hiç kimse çok büyük olasılık o ağaçların gerçek yetişkin halini göremeyecek. (En hızlı büyüyen çam ağacı 60 yıl civarında tam yetişkin olur. Gerçek orman habitatı oluşumu ise bambaşka bir süreç.) Ailemin en küçüğü 13 yaşında. O bile 73 yaşında olacak oralar yanma öncesine döndüğünde. (Arada başka yangınlar vb  olmaz ise.) Gelin hadi bir kez daha kişisel her türlü aidiyetimizi bırakıp düşünmeye başlayalım.

  • Dünyayı mahvettik biz dahil hepimiz. Küresel ısınma denen bir gerçeğimiz var. Sanırım 1997 yılında imzalanıp, yıllar sonra ancak uygulanmaya! geçebilen Kyoto Protokolu bile delinmeye çalışılıyor ki bilim insanları uygulansa bile yetersiz olduğunu söylüyorlar. Bu inkar edilemeyecek gerçek. Bir başka deyişle 1997 yılında dünya çapında küresel ısınma çok geç de olsa tescillendi, kabul edildi. Yani biz de hiç değilse 1997 yılından beri biliyoruz. Geçtiğimiz yıllarda artık mega yangın kavramı hayatımıza girdi ve ABD -özellikle California- ve Avustralya’daki yangınları anımsayın. Nelere mal olduğunu çok kısa bir araştırma ile bulabilirsiniz.
  • Her ülkenin doğal, jeolojik ve iklim yapısı ve olası değişimler (ekstrem olaylar/olasılıklar dahil) genelde çok detaylı bilinir. Örneğin ülkenin yüz ölçümü, nerede hangi eko sistem var. Oraya özgü endemik olan/olmayan türler ne, ne kadar dağlık, dağların ortalama yüksekliği,  yapıları, her eko sistemin kapladığı alan, mevsimsel etkiler  vb vb.
  • Ülke/lere özel  nedenler de var. Sabotaj, anız yakımı, kişisel ihmaller, konvansiyonel tarım, hayvancılık için bilinçli, kesim yakım vb. Örneğin palm yağı için Uzak Doğuda, hayvancılık için Amazon havzasında yapılanlar vb. Her ülkedeki sorunlar ve sonuçları da biliniyor.
  • Planlama ve öngörü denen bir kavram başta siyaset dahil her birey ve kurum için geçerlidir siyasi sistemlerden bağımsız. Yani planlama kavramı sadece eski Doğu Bloku ülkelerine vb özgü olmadı hiçbir zaman. ABD, İngiltere dahil kapitalizmin beşiği  ülkeler dahil öngörü ve planlama vardır. Özel sektörde dahi hedefleme, planlama vardır. (Halen iş analisti olarak fiilen  üretim planlama vb konularda çalışıyorum.)

Kişisel aidiyetlerden tamamen soyutlanarak şimdi şu soruyu soralım; Her şey onlarca yıldır bilinirken biz ne yaptık? Ama gerçekten, kendimizi soyutlamadan hepimiz ne yaptık? Tüm gerçekler bilinirken,  örneğin;

  • Öncelikle doğanın korunması konusunda hukuki anlamda yasalarımızı nasıl düzenledik, düzenliyoruz çok açık çok net bir biçimde. Sadece yangın için değil, sadece bilinen orman alanları için değil, her eko sistem için ve her türlü faaliyet için önce doğa korunacak, doğa değişmeyecek, doğaya zarar vermenin cezaları aşırı ağırdır diyen bir yasal/hukuki altyapıyı hedefliyor muyuz? (Örneğin; Bozkır demeyin, doğal bozkır denen kavram çok önemlidir.)
  • Yangının hiç (olası ölçüde hiç) başlamaması için nerede ne tür sürekli kontrol mekanizmaları kurduk. Örneğin; Kontrol kuleleri, havadan karadan uygun araçlarla (örneğin; karada ATV denilen araçlar ile) düzensiz devriyeler planladık mı? (Benim bildiğim yakın zamanlarda Danimarka Grönland’da devriye atıyordu. Belki de hala devam ediyordur.)
  • Başlangıç halindeki yangınlara anlık müdahale nasıl yapılabilir düşündük mü? Örneğin; ATV denen araçların arkasına çok basınçlı püskürtücü ve mini su tankları bağlayarak hareket şansımız olamaz mı? Yine arazide hareket edebilecek bu ATV’lere yol açacak mini dozerler orman içi istasyonlara dağıtılamaz mı? Bu organizasyonların ne kadarı nasıl merkezi hükümete, ne kadarı yerele aittir ve koordinasyon nasıl sağlanır planladık mı?
  • Yangın mevsimi! gelmesi ile yangın olmasa da helikopterler, uçaklar devriyeye dolu depo ve tanklarla çıkamaz mı?
  • Kara ve hava araçları ile bu makine teçhizat için gerekli insan kaynağı yatırımını her yıl artacak şekilde nicelik ve nitelik olarak nasıl planladık veya nasıl planlanmasını önerdik. Örneğin; Hangi kurum ve/veya kuruluş (resmi, özel fark etmez önemli olan bizden biri) bütçenin % 1234 kadarı Orman Bakanlığına, a, b, c amaçları için kullanılmak üzere aktarılmalı ve bu kullanım d, e, f eylemleri ile denetlenir planını yapıp topluma açıkladı.

Bence gerçekten yanan düşünce sistematiklerimizdi.

Fotoğraf : Pixabay

Related Post

Kavramak

Kavramak

12 Eylül 2025
Varlık

Varlık

3 Eylül 2025

Yokluk

28 Temmuz 2025

Yaratmak

25 Temmuz 2025
Sinan Çakaloz

Sinan Çakaloz

Related Posts

Kavramak
Varsa

Kavramak

by Silis'Ten
12 Eylül 2025
Varlık
Varsa

Varlık

by Silis'Ten
3 Eylül 2025
Yokluk
Varsa

Yokluk

by Silis'Ten
28 Temmuz 2025
Next Post
Tükenmişlik Sendromu  ve Nedensellik İlkesi

Tükenmişlik Sendromu  ve Nedensellik İlkesi

Please login to join discussion

Recommended

Balıkçıyız Biz

Balıkçıyız Biz

1 Aralık 2021
Deyiş 112

Deyiş 112

24 Nisan 2022
Varlık

Varlık

3 Eylül 2025
Neden

Neden

10 Kasım 2024
Kavramak

Kavramak

12 Eylül 2025
Varlık

Varlık

3 Eylül 2025
Yokluk

Yokluk

28 Temmuz 2025
Yaratmak

Yaratmak

25 Temmuz 2025
Silisten

We bring you the best Premium WordPress Themes that perfect for news, magazine, personal blog, etc. Visit our landing page to see all features & demos.

Read more »

Silisten

  • Kavramak
  • Varlık
  • Yokluk

Silisten

  • Silis'Ten
  • Silis'Ten Bilim
  • Silis'Ten Empati
  • Silis'Ten Geçmişiz
  • Silis'Ten Hayat
  • Silis'Ten Köşe
  • Silis'Ten Yazı
  • Varsa
  • Yoksa

© 2025 JNews - Premium WordPress news & magazine theme by Jegtheme.

Translate »
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Silis’Ten
    • Nerede
    • Ne
    • Kim
    • Neden
    • Niçin
    • Nasıl
  • Silis’Ten Uyanışı
    • Varsa
    • Yoksa
  • Silis’Ten Uykusu
    • Silis’Ten Köşe
    • Silis’Ten Hayat
    • Silis’Ten Bilim
    • Silis’Ten Empati
    • Silis’Ten Geçmişiz
    • Silis’Ten Yazı
  • Silis’Ten Zamanı
  • Arşiv
  • Yazarlar
    • Silisten
    • Silis
    • TanaS
    • Sinan Çakaloz
    • Salvador
    • Cemil Alpogan
    • MeD Yıldırım
    • Yankı
    • Yaşar Morpınar
    • Yekta Özkan
    • Özlem Öztürk
    • Mukadder Karakaya
    • Fadime Demirci
    • Damla Kılıç
    • Çiğdem Ertem
    • Abdullah Ataş

© 2025 JNews - Premium WordPress news & magazine theme by Jegtheme.