Yeni Bir Dünya Olur Mu?-1

Sayın Okurlar, George Orwell‘in 1984 ve Aldoux Huxley’in Cesur Yeni Dünya kitaplarını okumadıysanız okuyun lütfen. Ancak yine okumadıysanız söyleyeyim 1984 aşırı derecede iç karartıcı. (Bu okunması gerekliliğini engellemiyor.) Sadece zor bir kitap. Cesur Yeni Dünya ise aynı konuya ters yönden yaklaşan kolay okunan harika bir kitap. Aslında her ikisi de aynı konuya eleştirel yaklaşıyor. Anlatım çok farklı. Bu uzun giriş neden derseniz (hiç kısa giriş yapabildim mi bilmiyorum) yeni bir dünya olabilir mi dertleşmek  istiyorum.

Aslında olması gereken yeni bir dünya mı, yoksa dünyanın zaten olması gereken doğal düzenine dönmek mi? Peki bu dönüşü kim başlatabilir gerçek anlamda? Dünyanın fiziksel değişimi (doğal yaradılış dengesi) için önce bizim değişmemiz gerekmiyor mu? Peki bizi/beni/sizi dinleyen çıkar mı? Cevabımız kim dinler ise bırakalım böyle nereye giderse gitsin mi?  Ya da soru her iş bitti sıra dünyayı değiştirmeye mi geldi olabilir mi? Ya da bir yerlerde (gelişmiş! ülkelerde) bir kıpırdanış başladı ama bize çok mu uzak? Ve başlayan kıpırdanış dünya için değil kendileri için mi? Tamam değişmeye başlamakta mutabık kaldık. Nereden başlayalım değişmeye? Hadi düşünelim hep beraber.

Bildiğim kadarı ile hepimiz aynı yerden (Afrika’dan) dünyaya dağıldık. Sanırım sonra 2. bir kol olduğu iddiaları da çıktı. (Denisova insanı.) Yine bildiğim kadarı ile güncel olarak ırk kavramına konu olan fiziksel farklılıklarımıza rağmen insanların temel gen/DNA yapıları hemen hemen aynı. Ama sonra farklılaştık!. Bugün gelişmiş! insan haklarını ön plana çıkaran bir çok ulusun geçmişinde kölelik, ırkçılık, sömürgecilik var. (Hatta bugünlerinde de farklı şekillerde var.) (George Floyd olayını anımsayın lütfen.)  Peki o zaman gelişmiş olmanın anlamı ne? Mars’da koloni kurabilecek hale gelebilmek mi (artık bunu ciddi olarak konuşmaya başlayan/çalışan ülkeler var), tıp teknolojilerinde insana yerleştirilecek çiplerle  tanı tedavi süreçlerini değiştirmek mi, iklimi normal döngüsü dışına çıkartırken, cılız kurtarma çabalarında mı bulunmak, insanlığı doyuracağız diye GDO’lu besinler ile konvansiyonel tarıma mı geçmek vb vb?

Sayın Okurlar, bu kadar çok ve çok önemli sorunlar varken  değişimi biz başlatabilir miyiz? Evet başlatabiliriz. Hiçbir şey yapamasak önce sadece kendimizi değiştirebiliriz. Kendimizle başlayabiliriz. Bir tek benle mi dememeliyiz. Unutmayalım okyanus da damlalardan oluşuyor. Önce kesin olarak bu önermeyi kabul etmemiz gerekiyor. Bu gece yatağımıza girerken yarın sabah aynı bedende bir başkası olarak yeni güne başlayacağım diyebilmeli ve sonra da yapmalıyız. Başlamak çok önemlidir? Bitiremesek de başlamak başlamaktır. Hadi gelin koşullarımız her ne olursa (zaten bireysel koşullarımız olumsuz ise tam da onları değiştirmek için) olsun ne yapabiliriz düşünelim. Ama düşünmeye bir sonraki yazıdan başlayalım. Ancak bir sonraki yazıya da önce gelişmiş! ülkelerin gelişme algılarını ve  gelişme! öncesi  davranışlarına bakarak başlayalım.

Arkası yarın.

Fotoğraf : Nathan J Hilton

 

Hakkında Sinan Çakaloz

Ayrıca Kontrol Et

Maaş Hesaplarında Vergi Dilimleri

Son günlerin çok yoğun konularından biri maaş hesaplamalarında vergi dilimlerinin yükseltilmemesi. Bu dilimin yükselmemesi matematiksel …

Bir yanıt yazın

Translate »