Sayın Okurlar, korona virüs nedeni ile artık yeni bir dünya düzeninin oluşabileceği, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı söyleniyor. Şunu bilelim ki her yeniliğin – o yenilik her ne ise – yeni bir siyasal düzenleme, yeni bir teknoloji vb daha iyi olacağı gibi bir kavram söz konusu değildir. Eğer her yenilik iyi olsaydı insan etkisi kaynaklı küresel ısınma olmazdı. Bu nedenle yeni=iyi, eski=kötü gibi bir kavram kabul edilemez.
İkinci bir nokta, konuşulan yeni dünya düzeni kim/lerin oluşturacağı (belki de bu düzenin sürmesi isteniyordur) bir düzen olacak ve neden bizi bu kadar ilgilendiriyor. Korona olsaydı da olmasaydı da biz önce bireysel, sonra toplumsal olarak değişmek zorunda değil miydik? Bu soruya hayır cevabı verebilen var ise eğer, benim söyleyebileceğim hiçbir şey yok.
Sayın Okurlar, “saçmalama Türkiye dünya dışında mı?” dediğinizi duyar gibiyim. Ülkemiz tam da dünya dışında olmadığı için biz önce kendimizi, dünyayı doğru değerlendirerek değiştirmek zorundayız. Somut birkaç örnek vermek isterim. (Aşağıdaki örnekler her alanda uzatılabilir.)
- Çalıştığım sektörde (bilişim) (ve şu anda dünya siyasetinde de çok kullanılıyor) yıllardır – yani korona virüs salgınının k harfi ortada yokken – toplantıları uzaktan eş zamanlı yapıyorduk.
- Bu şu anlama gelir, bu kadar toplantı/katılımcı kişi için ulaşım gereksiz kalmıştı.
- Bu da şu anlama gelir korona olmasaydı da bizim ulaşım mantıklarını tartışmaya açmamız gerekmiyor muydu? (Tabi ki toplantı sadece minik bir somut örnekti, ben bir mantık anlatmaya çalışıyorum)
- Bu şu anlama gelir, bu kadar toplantı/katılımcı kişi için ulaşım gereksiz kalmıştı.
- Sağlık sektöründe şu anda dünyayı yerin dibine batırıp kendimizi övsek de (ki çok kötü örnekler var doğru) şunu hiç düşündük mü? “Sağlık sektöründeki patentlerin ne kadarı bize ait?” (Cihaz, ilaç vb. ) “Ne kadar araştırma laboratuarımız var” vb.
- Yani sağlık sistemi düşüncesini hastane ve ücretsiz tedaviden çıkartıp az hastalanılan yaşam kavramına dönüştürürsek biz kendi düzenimizi yarattık mı?
- Cevabınız hayır ise o zaman korona virüs salgını olmasaydı da sağlıklı yaşam mantığımızı hem teknoloji hem genel organizasyon anlamında konuşmamız / değiştirmemiz gerekmiyor muydu?
- Genel organizasyondan kastım sadece internetten hızla randevu almak değildir. Ben beslenmeden başlayarak ne yaparsak nasıl daha az doktora görünürüz kavramından bahsediyorum.
- Cevabınız hayır ise o zaman korona virüs salgını olmasaydı da sağlıklı yaşam mantığımızı hem teknoloji hem genel organizasyon anlamında konuşmamız / değiştirmemiz gerekmiyor muydu?
- Yani sağlık sistemi düşüncesini hastane ve ücretsiz tedaviden çıkartıp az hastalanılan yaşam kavramına dönüştürürsek biz kendi düzenimizi yarattık mı?
- Eğer nüfus / nicelik nitelik ilişkisine odaklanırsak ki (odaklanmak zorundayız) o zaman sanayileşme / çalışma hayatı kavramımız ne olacak.
- Bilişim / bilgi teknolojileri bu kadar gelişirken ve bizde bağımlı olmak istemiyorsak ve kendi teknolojilerimizi yaratırsak (yaratmak zorundayız) daha az ve daha nitelikli insana gerek duymayacak mıyız? Yani en basit üretim sürecinde giderek robotlar / akıllı teknolojiler devreye girdiğinde (ki giriyor zaten) örneğin sendikalaşma kavramı ne olacak. En azından şimdilik robotlar yemek istemiyor, SSK istemiyor, yıllık izin istemiyor, servis istemiyor, istemiyor istemiyor.
- Korona olmasaydı da bunları bu somutlukta düşünmek zorunda değil miydik?
- Bilişim / bilgi teknolojileri bu kadar gelişirken ve bizde bağımlı olmak istemiyorsak ve kendi teknolojilerimizi yaratırsak (yaratmak zorundayız) daha az ve daha nitelikli insana gerek duymayacak mıyız? Yani en basit üretim sürecinde giderek robotlar / akıllı teknolojiler devreye girdiğinde (ki giriyor zaten) örneğin sendikalaşma kavramı ne olacak. En azından şimdilik robotlar yemek istemiyor, SSK istemiyor, yıllık izin istemiyor, servis istemiyor, istemiyor istemiyor.
Düşünebilmek için korona virüse ihtiyacımız yoktu.
Sinan Çakaloz
İş Analisti
