Hemen Uygulanabilir Öneri

Gelin şu andaki bireysel aidiyetlerimizden bağımsız spesifik bir konudaki veri durumumuzu analiz edelim.

  • Şu anda hiç istemeyeceğimiz (tabi ki hiçbir zaman istemeyeceğiz de kaçışı yok) şey beklenen Marmara / İstanbul depreminin olması.
  • Bu konu ile ilişkili özellikle de Avcılar, Bahçelievler gibi semtlerde haber bültenlerinde de gösterilen aslında oturulmaması gerekli ve hatta kendiliğinden yıkılan konutlar var.
  • Şu anda Anadolu Yakasında örneğin Fikirtepe’de, Avrupa yakasında Esenyurt vb semtlerde deprem yönetmeliğine uygun inşa edilmiş, satılamamış, kiraya verilememiş veya başlamış, tamamlanamamış azımsanmayacak sayıda yapı stoğu var.
  • Şu anda yaşanan ve korona sonrası da devam edecek bir ekonomik durgunluk var.
  • Şu anda para basmak dahil (para basılacak ise karşılığı ne olacak sorusu var) bir çok sav tartışılıyor.

Şimdi size hemen bugün uygulanabilecek ve geleceğe de katkı sağlayabilecek ve üstelik karşılığı var olarak ekonomiye para enjekte edecek önerilerimi yazıyorum. (Ben ciddiyim.)

  • Satılamamış kiraya verilememiş bitmiş tüm konutların m2, oda sayısı ve toplam sayısını çıkaralım.
  • Daha sonra kesin olarak yıkılması kentsel dönüşüme gitmesi gereken ama çeşitli olanaksızlıklar nedeni ile yıkılamayan ve içinde TC vatandaşlarının oturduğu konutların m2, oda sayısı, içinde aynı çekirdek aileden yaşamak zorunda olan insan sayısı, bu tür toplam konut sayısı ve her birinin yıkılma aciliyet önceliğini çıkaralım.
  • Sonra bu aileleri devlet, kendilerine en yakın yerdeki yukarda açıkladığım uygun dairelere tek kuruş almadan aciliyet durumuna göre taşısın.
    • Taşıdığı dairenin bedelini müteahhide vatandaş adına devlet ödesin. Ödeme yaparken müteahhidin devlete varsa (olmadığını düşünemiyorum) borçlarına ve çalışanlarına olan (varsa tabi ama bunun da olmadığını düşünemiyorum) borçlarına mahsup etsin.
      • Bu sayede devletten nakit çıkmasın veya az çıksın. Müteahhit satamadığı daireyi satmış olsun, üzerindeki yükten ya kurtulsun ya azaltsın, çalışan olası alacağını alsın ona para enjekte edilmiş olsun, zaten yıkılacak evde oturan vatandaş sağlam eve geçsin.
    • Vatandaş sadece taşınma nakliye parasını ödesin ki bu da azımsanmayacak bir ekonomik harekettir.
    • Devlet mahsuplar dışında kalan parayı nakden ödeyeceği için (ki bunun da eski bir finansçı olarak detayı ile sizi yormayayım farklı yöntemleri vardır) likidite sarsıntısı az olur.
    • Ayrıca bu nakden enjekte edilecek para karşılıksız kabul edilemez. Çünkü, en azından olası bir depremde devlet üzerindeki hasarlı bina ve depremzedelerin sağlık sorunları ile (hele de bu zamanda) uğraşma yükü azalacaktır.
    • Ancak yine de devlet bu enjekte edeceği para karşılığında bir değer elde etmek zorundadır. Bu nedenle;
      • Boşaltılmış binaların arsa mülkiyetlerini devlet üzerine alır. Bu sayede paranın gayrimenkul karşılığı olur. Devlet bu arsaların altını otopark üstünü (tabi ki yeterli bir m2 var ise) yeşil alan yapıp üzerinde bir kafeyi kiraya verip nakit girişi de sağlamış olur.
    • Ayrıca devlet boşaltılan binaları sadece yıkacağından yeni yapılanma kaynak israfı da olmayacaktır. Yıkım işlemi için yerel belediyeler görevlendirilip ve bu iş içinde para ödenmez ve belediyelerin devlete olan borcundan düşüm yapılarak belediye borç yükü de hafifletilebilir.
    • Devlet başlamış ama çeşitli nedenler ile bitirilememiş konutları da müteahhitlere kredi sağlayarak bitirtip bu biten konutlara da aynı şekilde taşınma sağlasın. Bu sayede görüntü kirliliğinden başlayarak atıl duran kapasitelerde değerlenmiş olsun.

Evet biz bunu yapabilir miyiz? Karar sizin.

Fotoğraf : Emre Can Acer

 

Hakkında Sinan Çakaloz

Ayrıca Kontrol Et

Maaş Hesaplarında Vergi Dilimleri

Son günlerin çok yoğun konularından biri maaş hesaplamalarında vergi dilimlerinin yükseltilmemesi. Bu dilimin yükselmemesi matematiksel …

Bir yanıt yazın

Translate »